EKONOMİ - 20 Mart 2020 Cuma 13:21

Binalardaki ısı kayıpları sokağı ısıtıyor

A
A
A
Binalardaki ısı kayıpları sokağı ısıtıyor

Türkiye’de binalardaki ısı kayıplarının yüzde 30’unun pencerelerden, yüzde 40’ının duvarlardan kaynaklandığı yapılan araştırmalarda ortaya çıkarken, binalarda izolasyon tam olmadığı için ısı kayıpları sokağı ısıtıyor.

Türkiye’de binalardaki ısı kayıplarının yüzde 30’unun pencerelerden, yüzde 40’ının duvarlardan kaynaklandığı yapılan araştırmalarda ortaya çıkarken, binalarda izolasyon tam olmadığı için ısı kayıpları sokağı ısıtıyor. PVC kapı, pencere sektöründe faaliyet gösteren Kompen A.Ş’nin Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, herkesin oturduğu binalardaki enerji kimlik belgelerini, duvarlardaki yalıtımı, pencere, kapı ve özellikle camlardaki özellikleri sorgular ve buna göre seçici davranırsa mutlaka her ailenin enerji giderini en az yüzde 30 düşürebileceğini söyledi.


Bera Holding’e bağlı Kompen A.Ş’nin Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, Türkiye’nin enerjiden kaynaklanan cari açığının faturasını daha da düşürebilmek adına sektörlerinin önemli bir iş yaptığını söyledi. Enerjinin büyük bir kısmının binaları ısıtmakta kullanıldığını, Türkiye’de, ne yazık ki binalarda izolasyon tam olmadığı için birçok kısmının sokağı ısıtmak için kullanıldığını kaydeden Erdal Küçükşehir, “Ülkemizin dış ticaret rakamlarına baktığımız zaman en can alıcı, ithalatta cari açığı oluşturan kalemin enerji kalemi olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu anlamda bizim sektörümüzün önemli olduğunu düşünüyorum. Sektörün Türkiye’de 40 yıllık bir geçmişi var, PVC plastik, kapı, pencere sistemleri hem kullanım kolaylıkları, hem uygulama kolaylıkları, hem de uzun ömürlü olması sebebiyle tercih edilir hale geldi. Bugün Türkiye’de konutların yüzde 80’inde, yüzde 80’den daha fazla oranında bu sistemler tercih ediliyor. Türkiye’nin enerjiden kaynaklanan cari açığının faturasını daha da düşürebilmek adına bizim sektörün önemli bir iş yaptığını düşünüyorum. Çünkü bu enerjinin büyük bir kısmını binalarımızı ısıtmakta kullanıyoruz. Türkiye, ne yazık ki binalarda izolasyon tam olmadığı için birçok kısmını sokağı ısıtmak için kullanıyor. Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor ki binalardaki kayıp kaçakların yüzde 40’ı duvarlardan kaynaklanırken, yüzde 30’u pencerelerden kaynaklanıyor. Bu anlamda bizim sektörün özellikle 5-6 yılda yapmış olduğu atılımlarla bunu düşürme adına birçok yenilik yaptık. Hem ısı geçirgenlik hem ses geçirgenlik kat sayılarını artık Avrupa düzeyinde sağlayabiliyoruz” dedi.



“Avrupa ülkelerinin 10 katına ısınıyoruz”


Türkiye’de bu anlamda gerçekten iyi çalışmalar yapıldığını ifade eden Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, “Türkiye açısından bunu rakamlarla açıklamak isterim; Avrupa’da konutlardaki harcanan ısının Türkiye’de ne yazık ki yaklaşık on misline yakın bir aynı konutu ısıtabilmek için enerji harcanıyor. Şimdi bu anlamda da Türkiye’de özellikle son 15 yılda birçok yenilikler yapılsa da denetimler tam olarak uygulanamadı. Binalarda enerji kimlik belgelerinin mesela mutlaka uygulanabilir duruma getirilmesi lazım. Bu ısıdan kaynaklanan en azından açıklarımızın bir nebze olsun daha düşürülmesinde hem Türkiye ekonomisi açısından, hem de cari açığın düşürülmesi açısından büyük bir önemi olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber bizim sektörümüz, Avrupa’nın ikinci büyük üretim üssü. 70’e yakın firma faaliyet gösteriyor. Her yıl ciddi ihracat rakamları yapılıyor. Tabii Türkiye’de son 1-1.5 yıldır inşaatta yaşanan durgunluk birçok firmayı ihracata yönlendirdi. Biz geçen yıl 50’in üzerinde ülkeye ihracat yaptık, 20 milyon doların üzerinde bir ihracat rakamıyla kapattık. 2020’nin ilk üç ayına baktığınızda da ihracat oranımız yüzde 60’ın üzerine çıkmış durumda. Bu bizim için sevindirici, hem Türkiye ekonomisi için de bizim gurur duymamızı gerektirecek bir rakam” ifadelerini kullandı.



“Enerji kimlik belgelerini, duvar yalıtımını, kapı, pencere özelliklerini sorgulayın”


Genel Müdür Erdal Küçükşehir, herkesin oturduğu binalardaki enerji kimlik belgelerini, duvarlardaki yalıtımı ve pencere, kapı ve özellikle camlardaki özellikleri sorgular ve buna göre seçici davranırsa enerji giderini en az yüzde 30 düşürebileceğini kaydederek, “Türkiye’de enerji açığının ve enerji faturasının yüksek olduğundan; tabii bu bizim bireylere olan yansıması da herkesin malumu. Bu anlamda her bir birey oturduğu konutların özellikle belirtmiştim duvarlardaki ve pencerelerdeki kaçağın yüzde 70’i oluşturduğu dikkate alınırsa; oturduğu binalardaki enerji kimlik belgelerini, duvarlardaki yalıtımı ve pencere, kapı ve özellikle camlardaki özellikleri sorar, sorgularsa ve buna göre seçici davranırsa mutlaka her aile enerji giderini en az yüzde 30 düşürecektir. Bu da her aile bütçesi için ciddi bir rakam. Üzerinde durulmalı ve düşünülmeli diye düşünüyorum” dedi.



“Bir takım tedbirler aldık”


Dünyada yaşanan korona virüs salgınının sektöre etkileri ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Küçükşehir, “Tabii son dönemde dünyada bir virüs gündemi var. Bunun dış ticareti, ihracatı ve bizim satmakta olduğumuz pazarları nasıl etkileyeceğini açıkçası tam kestiremiyoruz. Biz kendi çapımızda bir takım tedbirler aldık. Umarım bütün küresel dünya yaşamakta olduğu krizi kısa bir süre içerisinde atlatır. Çünkü bu diğer türlü Çin’de başlayan ve Amerika’ya kadar bütün dünyayı etkisi altına alan korona virüs krizi, dünyadaki resesyonu tetikleyebilir diye düşünüyorum. Bu da hem bizim için, hem de küresel dünya için ön görülemeyen bir durum. Biz bunun olmamasını temenni ediyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Alkollü otomobil sürücüsünün çarptığı motosikletli genç hayatını kaybetti Çorum’da otomobilin çarptığı motosikletli genç, yaklaşık 250 metre sürüklendiği aracın altında can verdi. 2.77 promil alkollü olduğu tespit edilen otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Kaza, Mehmet Akif Ersoy 3. Cadde’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İ.G. (40) idaresindeki 06 BSR 534 plakalı BMV marka otomobil, caddede seyir halinde olan Mert Ali Y. (16) yönetimindeki motosiklete çarptı. Otomobilin altına giren Mert Ali Y. yaklaşık 250 metre sürüklendi. M.A.Y.’nin aracın altında sıkıştığı kazayı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, sağlık ve Çorum Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. Hayatını kaybettiği belirlendi Olay yerine gelen itfaiye ekipleri aracın altında sıkışan Mert Ali Y.’yi kurtarmak için çalışma başlattı. Ekiplerin çalışması neticesinde aracın altından çıkartılan Mert Ali Y.’nin hayatını kaybettiği belirlendi. Mert Ali Y.’nin cenazesi olay yerinde yapılan incelemelerin ardından Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Öte yandan, polis ekipleri tarafından olay yerinde incelemelerde bulunuldu. Ekipler tarafından yapılan kontrollerde otomobil sürücüsü İ.G.’nin 277 promil alkollü olduğu belirlendi. İ.G. polis ekiplerince gözaltına alındı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
İstanbul Adalet Bakanı Tunç: “PKK terör örgütünü de inşallah tarihe gömeceğiz" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Milli İrade Platformu tarafından "Türkiye Yüzyılında Adalet" başlığıyla düzenlenen programda konuştu. Bakan Tunç yaptığı konuşmada, “PKK terör örgütünü de inşallah tarihe gömeceğiz. Terörsüz bir Türkiye’yi inşa edeceğiz” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eyüpsultan’daki Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) binası içerisinde Milli İrade Platformu tarafından "Türkiye Yüzyılında Adalet" başlığıyla düzenlenen Milli İrade Buluşmaları Programı’nda konuştu. Programda Bakan Tunç’un dışında, Önder İmam Hatipler Derneği Başkanı Abdullah Ceylan, Kadem Başkanı Saliha Okur Gümrükçü ve Milli İrade Platformuna bağlı Sivil Toplum Kuruluşlarının üyeleri de katıldı. Bakan Tunç yaptığı konuşmada, "Darbeci, vesayetçi anlayışı ortadan kaldırmak için anayasamızdaki özellikle yargısal kurumların, yargıyı temsil eden gerek Yüksek Yargı gerekse de diğer kuruluşların da yapısını dönüştürmek gerekiyordu. Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı, Yüksek Askeri Şura’nın yapısı, tüm bunların sivilleşmesi. Oturum düzenlerinden tutun da mevzuatına varıncaya kadar bunlar değiştirildi. Yargı birliğinin sağlanması, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılması, Askeri Yargıtay’ın, Askeri Yüksek İdare Mahkemeleri’nin kaldırılması, yargı alanında, Anayasa Mahkemesi’nin yapısının ve hakimler, savcılar kurulunun yapısının, demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hale getirilmesi gibi çok sayıda sessiz devrim sayılabilecek reformları, o güçlükleri aşarak, aştığımızda milletimize gittik. Milletimiz ’Evet sizin buna ihtiyacınız var’ dedi ve o referandumlarda evet oylarıyla bunlar hayata geçti" ifadelerini kullandı. "Terörsüz bir Türkiye’yi inşa edeceğiz" Terörsüz bir Türkiye’yi inşa edeceklerini söyleyen Bakan Tunç, "Özellikle 40 yıldan bu yana ülkemizin başına bela olan ve binlerce vatandaşımızın şehit olmasına, askerimizin, polisimizin, öğretmenimizin şehit olmasına neden olan PKK terör örgütünü de inşallah tarihe gömeceğiz. Terörsüz bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Terörün her türlüsünü ülkemizden defetmek istiyoruz. Şehit ailelerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu ülkenin birlik ve beraberliğini, huzurunu bozmak isteyenlere hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Milli birlik ve kardeşlik içerisinde bunu gerçekleştireceğiz. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle ırkı ne olursa olsun biz hep beraber bu ülkenin vatandaşlarıyız. Ve hiçbir ayrımcılık yok ülkemizde. Geçmişte ’Kürt sorunu’ olarak bilinen sorunu da ortadan kaldırdık. Onların her türlü haklarının, o kısıtlanmış geçmiş yıllardaki haklarını iade edilmesi noktasındaki çabalarımızı onlarda biliyor" dedi. "Artık bundan sonra hakim adaylığını kaldırdık" Hukuk kontenjanlarının kademeli olarak düşürülmesi gerektiğini söyleyen Bakan Tunç, ’Yeni yargı reformu’ stratejisini açıklayan Bakan Tunç, "Yeni Yargı Reformu Stratejisi belgemizle beraber alacağımız yeni tedbirler var. 23 Ocak Perşembe günü, önümüzdeki hafta Sayın Cumhurbaşkanımız, Yeni Yargı Reformu Strateji belgemizi kamuoyuyla paylaşacak. Yeni bir sisteme geçtik. Artık bundan sonra hakim adaylığını kaldırdık. 2 yıl süren bir hakim adaylığı sistemi vardı. Artık 3 yıl süren hakim-savcı yardımcılığı sistemine başladık. Geçen sene yaptığımız sınavla birlikte göreve başlayan hakim, savcı yardımcılarımız bin 75 civarında. Bu sene yaptığımız sınavla da bin hakim, savcı yardımcımızda göreve başlayacak. Bunlar 2 yıl değil 3 yıl sürecek. 1 yıl Adalet Akademisi’nde, 2 yılı tecrübeli hakim ve savcıların yanında adeta usta çırak ilişkisi içerisinde yetişecekler ve kürsüye daha güçlü bir şekilde çıkacaklar. Tabi diğer yandan savunmanında kalitesi önemli. Avukatlık sınavını avukatlık stajına başlayabilmek için hukuk meslekleri giriş sınavını kazanmak gerekiyor. Onun da uygulamasına bu yıldan itibaren başladık. Eylül ayında yapmıştık. Tabii burada sınav sonunda kazanamayan arkadaşlarımız var. Yılda 2 kere yapılacak. O sınavı kazananlar avukatlık stajına başlayabiliyor. O sınavı kazananlar hakim, savcı yardımcılığı sınavına girebiliyor. Dolayısıyla burada hukuk fakültelerimizin eğitim kalitesini daha da arttırmamız lazım. Bu sınavlarda gençlerimizin başarılı olabilmesi için hukuk eğitiminin özellikle çok daha nitelikli yapılmasıyla ilgili mücadelemiz de var. Hukuk kontenjanları 125 bine yükseltilmişti. Bunu kademeli olarak 100 binin altına düşürerek, Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin belki puan sistemini de yeniden konuşmakta fayda var. Puan sistemine de bundan sonra Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) beraber, hocalarımızla burada konuşmakta fayda olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye Yüzyılı’nın Adalet’in de Yüzyılı olması için inşallah çalışacağız" Yargı reformunda 2 yeni paket olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Yargı reformu belgemizdeki hedefler önümüzdeki 4 yılı kapsayacak. Ceza adalet sistemiyle ilgili beklentileri karşılayacak bir yargı paketimiz olacak. Özellikle toplumun huzurunu bozmaya yönelik bazı suçlar bakımından cezaların alt ve üst sınırlarıyla ilgili bir değerlendirme yapmamız gerekiyor. Tutuklama sebepleriyle ilgili, özellikle toplumda infial oluşturan hususlar, denetimi serbestlikle ilgili birtakım yakınmalar, tüm bunları karşılayacak ceza adalet sistemini hem soruşturma hem kovuşturma hem de infaz bakımından daha adil noktaya getirecek bir yargı paketinin inşallah hemen yargı reformu strateji belgesi açıklandıktan sonra da ülkemizin gündemine, milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. 2’nci paketimiz hukuk yargılamaları ve idari yargıyla ilgili olacak. Orada da birçok konuda sadeleştirme göreceksiniz. Duruşmasız yapılabilecek işler çoğalacak, noterlere devredebileceğimiz bazı çekişmesiz yargı işleri var. Tüm bunlar özellikle sadeleştirmeyi de gerçekleştirerek uzun süren duruşmaların önüne geçmemiz lazım. Duruşmaların 6 ay 1 yıl sonrasına değil de 2 aydan fazla ertelenmemesi gibi bir düşüncemiz var. Tüm bunları sayın Cumhurbaşkanımız inşallah perşembe günü açıkladığında biz de o açıklama doğrultusunda oradaki hedefleri birer birer meclisimizle, idari teşkilatımızla beraber yerine getirmenin gayreti içerisinde olacağız. Ve Türkiye Yüzyılı’nın Adalet’in de Yüzyılı olması için inşallah çalışacağız" dedi.